Sinop’ta bulunana önemli tarihi yapılardan birisi
ise MÖ 2000’li yıllarda o bölgede yaşayan Gaskalar (Kaşkalar) tarafından ya da
Sinop’ta yerleşip koloni kuran göçmenler tarafından yapıldığı düşünülen Sinop
Kalesi’dir. VII. Yüzyılda Kimmerler’in istilasından sonra yeniden onarılan
Sinop Kalesi VI. yüzyılda Pers hâkimiyetine geçen Pontus Krallığı’nın önemli
bir merkezi olmuş, surlar IV. Mithridates tarafından bugünkü sınırlarıyla
onarılıp geliştirilmiştir. Birçok istilaya maruz kalan Sinop Kalesi Romalılar
ve Bizanslılar döneminde de devamlı onarım görmüştür. Kale 1214 ve 1261
yıllarında Selçukluların eline geçmiş ve yeniden onarılarak güçlü bir savunma
kurmak amacıyla iç kale oluşturulmuştur. Kalenin kuzey surları 880 m, güney
surları 400 m, doğu surları 500 m, batı surları 270 m’dir. Sur kalınlığı 8 m
olup yüksekliği 25-30 m arasında değişir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde
Kumkapı, Tersanekapı, Yenice Kapısı, Tabakhane Kapısı, Lonca Kapısı ve Deniz
Kapısından bahsetse de günümüze yalnızca Kumkapı ve Lonca Kapısı
ulaşabilmiştir. Bu kapılar dışında denizden en çok etkilenen surlar Kuzey
surlarıdır. Bu surların onarılıp korunması için Kumkapı civarında bir mendirek
yapılmıştır.
Sinop’un, Yalı ve Kefevi Mahallerini kuşatan, İç ve
Dış limanları arasında bulunan kalenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Bazı
kaynaklar kalenin yapımını Hititlere kadar indiriyorsa da bu durum kesinlik
kazanamamıştır. MÖ 72 yılında da Pontus Kralı IV. Mithridates Sinop’ta mabet,
tiyatro, gimnasium ve saray yaptırmış, şehrin çevresini de surlarla
çevirmiştir. Bunları izleyen dönemlerde kale Selçuklular (1215-1218),
İsfendiyaroğulları (1434) ve Osmanlılar tarafından da 1451’de onarılmış ve
eklerle genişletilmiştir. Bu döneme ait h.612 (1215), h.615 (1218),h.838 (1434)
ve h.855 (1451) tarihli onarım kitabeleri kalede bulunmaktadır. Bu kitabelerde
surları yaptıran kumandanların isimleri yazılıdır. Selçuklular limanı kontrol
amacıyla kaleye bir iç kale eklemişler, burç ve kulelerle de daha
güçlendirmişlerdir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde kaleye giriş kapıları olarak
Kumkapı, Tersanekapı, Yenicekapı, Tabakhane Kapısı, Lonca Kapısı ve Deniz
Kapısı isimlerinden bahseder. Günümüzde bu kapılardan sadece Kumkapı ve Lonca
Kapısı ayakta kalmıştır.Moloz taş, kesme taş ve tuğla taşlarla harç
güçlendirilmiş ve sur duvarları ile iç kale yapılmıştır. Kalenin burçlarını
Selçuklu Sultanı I.İzzettin Keykavus 1215-1218 yıllarında yaptırmıştır.
Sinop’un güneyinde, iç limana bakan kale deniz
kıyısında birbiri içerisine geçmiş olarak iki bölümden meydana gelmiştir.
Kaynaklardan kalenin dört kapısı olduğu öğrenilmektedir. Ancak Evliya Çelebi bu
kapıların isimlerini belirtmiş ve onlara iki kapı daha eklemiştir. Bunlar Kum
Kapısı, Meydan Kapısı, Tersane kapısı, Yeniçeri Kapısı, Dabağhane Kapısı ve
Lonca Kapısıdır. Ayrıca Dış kalede bir de Deniz kapısı bulunuyordu. Bu
kapıların her biri ikişer kanatlı demir kapılardır.Sinop Kalesinin bugünkü
durumuna göre, dış kalenin uzunluğu kuzeyde 800 m, doğuda 500 m güneyde 400 m
batıda 270 m'dir. Sur duvarlarının kalınlığı 3 m'yi bulmaktadır. Güneydeki iç
kale ise 9.500 m²'lik bir alana yayılmıştır. Kuzeydeki iç kale ise 16875
m²'dir.Kuzey surları denizin etkisiyle çok yıpranmış olup, bu surları
dalgaların etkisinden korumak amacıyla; Kumkapı burcu civarından başlayıp
Pazaryeri istikametine doğru uzanan bir mendirek inşa edilmiştir.