2232 metre yükseklikteki zirvesi ile günümüzün kış turizm merkezi olan Uludağ’ın tarihi Antik Çağ’a kadar uzanır. Heredot, bu dağdan Olympos adıyla bahseder. Bursa Ovası’nın güneyinde yer alan bu bölgeye İlkçağda Olympos Mysia, Roma döneminde ise Keşiş Dağı olarak bilinir. Uludağ tarihi farklı medeniyetler etkisinde şekillense de Hristiyan keşişlerin mekanı olarak bilinir. Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra beyliğin ve devletin ilk başkenti olan Bursa Türk nüfusu ile dolmaya başlamıştır. Dolayısıyla Uludağ ve çevresi de ele geçirildikten sonra Hristiyanlar buradan kaçmıştır. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, 1925’te yöreye Uludağ ismi verilmiştir.
Uludağ’a yağan karların değeri ancak 1933’te
bilinmeye başlanır. Yapılan bir otel ile ziyaret edilmeye başlanan dağlara
1963’te Türkiye’nin ilk teleferiği yapılmıştır. 1980’li yıllardan itibaren de
birçok otel hizmete girmiştir. Değeri geç anlaşılsa da Uludağ Türkiye’nin kayak
turizm merkezi olmuştur. Günümüzde lüks hizmetler sunan ve sayısı gittikçe
artan işletmeler bulunmaktadır. Ayrıca Milli Parkı da nadir görülen bitkilere
sahip olması yönüyle dikkat çeker. En büyük kelebek türlerinden biri olan
Apollo Kelebeği yalnızca burada görülür. Sarıalan ve Kirazlı yaylaları da
bölgenin manzarasının en güzel izlenebileceği, kamp kurulabilecek yerler.